Sütaşta Maceralar :)

28.07.2010 Fabrika Görüşmesi

28 dakikalık yol yürüdüğimden vahsetmiştim daha önce...
Şimdide 28 dakikanın son bulduğu andan sonrasını yazıyorum...
Fabrikanın giriş kapısındayım... Tarfaş'ın önünde...
kapıdan içeri yürüdüm ileride geldiğim istikamete doğru (bu sefer tel örgülerin diğer tarafında) yürüdüm...
Kapıdan girince ilk karşılaştığım kişi İzzet Bey oldu...
Selam verdim ve görüşme için geldiğimi söyledim...

Bana direk yemekhaneyi tarif etti ve önce birşeyler yiyin dedi...
Direk yemekhaneye gidip sıraya geçtim, yemeğimi aldım ve boş olan ilk yere oturdum (en ön masaya)...
O anda gerçekten burada çalışırsam nasıl bir yemek ziyafeti beni bekliyor diye düşünüyorum
Zira muhteşem bir mönü var...
Yemeğimi yedim ve toplantı salonuna geçtim...
Orada iş görüşmesi için bekleyen diğer iki arkadaş ile tanıştım...
Sınıf arkadaşıma Mesaj attım yolda olduklarını söyledi...
4 kişi geliyorlardı... Yunus Durmuşlar, Oktay Ulukoca,Mehmet Yetgin ve Rıza Yılmaz...
Sırasıyla Antep, Eskişehir, Adana ve Ispartalı arkadaşlarım...
Yunus dışındakiler yemeğe gittiler bir toplantı salonunda sohbet ettik...
Arkadaşlar yemekten gelince, bize brifing verecek olan Zafer Bey ve Özlem Hanım gelip yukarı çıkmamızı istediler...
Bir odaya geçtik ve sekreter eşliğinde beklemeye başladık...
Bize Adanada da çözmüş olduğumuz testlerden dağıttılar...
Yunus ile ben o testleri çözdüğümüz için dışarı alındık...
Sonra Tekrar içeriye çağırıp sohbet edeceğimiz söylendi...
Yakup Bey, Yusuf Bey, Ülkü Hanım, İzzet Bey, Zafer Bey ve ÖZlem Hanımın katıldığı bir Sütaş şirketi nedir, ne değildir sohbeti yaptık...
İşten beklentilerimiz... Bize verilecek olanlar vs...
Güzel bir sohbetti... Biz bu sefer çarpraz mülakat için ayrı bir odaya alındık Yunus ile birlikte...
Karşımda 6 kişi birileri soru sorarken diğerleri not alıyor şekilde çok güzel bir sistemle bizi sorguluyorlardı...
Benim en çok güldüğüm kısım buydu...
Zira 30 yıllık eleman, kürtçe yabancı dil sayılır mı, daha önce nerede çalıştın ve sen bizi satışa getirirsin sohbetlerinin tamamı bu odada gerçekleşti...
Çok komik durumları yazıyla aktaramayacağım buradan size... Gerçekten komikti ama...
bizim görüşmemiz bitince yunus ile kart numaramızı vermek için sekretere gittik ve son işleride halledip sınıf arkadaşlarımızı beklemeye başladık...
O sırada fabrika bizimmiş gibi dolaplardan ayran içtik, maket ineklere sataştık, bir aşağı bir yukarı gidip geldik ve en son kendimize bir sohbet köşesi bulup orada geçmişizi yad ettik
Okul anılarından bahsettim uzun uzadıya...
Hayatımda en nefret ettiğim kişiden bahsettim Yunus'a...

Fabrika fasılası böylece bitmiş oldu...
Yoldaki bir iki komik şeyi söyleyeyim sana...

Fabrikadan çıktıktan sonra otogara gittik ve hemen 5 dakika sonra otogara giriş yapacak araca bilet aldık...
Dönüş yolunda Rıza Konyaya aktarma oradan Ispartaya gidecek şekilde bilet aldı...
Oktay Eskişehire direk bilet aldı...
Ben Mehmet ve Yunus Adanaya dönüş bileti aldık...
Araba biz bileti aldığımızda gelmişti otogara...
Hemen vedalaştık herkesle ve araca bindik...
Arkamızda 2 bayan var...
Yunus telefon ekranında, arkadakileride kafalarsak yolculuk çok güzel geçer diye yazıp bana gösterdi...
Bende işim olmaz olm, hem Adana'ya kadar mola falan yok unut sen o işi dedim...
LAfım bitmedi ki, otogardan çıktık ve hemen soldaki dinlenme tesisine girdik "Yarım saat Dinlenme ve İhtiyaç molası" için
Yani bir adam ballı olurda ancak bu kadar olur
Otogarda niye vermediler bu molayı anlamış değilim
Sonuç olarak Yunus'un yaptığı espri şpm ağızlılığı yüzünden bizi yarım saat molaya sürükledi
Ama çok eğlenceli birgün geçirdim kendi adıma